PODCAST

15 Eylül 2014 Pazartesi

Dilin Kökeni - Merritt Ruhlen



Merritt Ruhlen, 1944 doğumlu, Amerikalı dilbilimci. Doktorasını Stanford’da verir, Santa Fe Üniversitesi enstitü müdürlüğü görevini sürdürüyor. Bundan yirmi yıl öncesine kadar her dil ailesinin kendi atası olduğu düşünülüyordu. Şimdilerdeyse tüm dillerin ortak bir atası olduğu teorisi daha çok kabul görüyor. Ruhlen de tek ve ortak dilden dallanan diğer diller teorisini savunanlardan.

Diller neden değişir? Sınıflama nasıl yapılır? Global kökteş var mıdır? gibi soruları cevaplamaya çalışmış Ruhlen. Arada sırada minik testler de var. Kitabı amatörler için okunmaya değer yapan kısmı da bu galiba. Bir tablo koyuyor önünüze, içinde yirmi sözcük var diyelim. Bu sözcüklerin hangi dil ailesine mensup olduğunu bulmanızı istiyor. Kitabın sonlarına doğru dilbilim hakkında epey bilgi sahibi olacaksınız; hem de sıkılmadan. Konusu dilbilim olanlar için belki hafif gelebilir ancak amatörlerde merak uyandırmak için bir cevher. Eminim ve gördüm ki etimoloji hemen herkesin ilgisini çekiyor. Daha önce okumayanlar bile ilk okuduklarında kapılıyorlar. Deneyimlemesi ve sağlaması kolay, yaşayan ve mekanik olmayan bir bilim olduğu için belki de insan çabuk giriyor içine. Bu kitaptan da keyif alacağınıza eminim. Çok daha bilimsel bir dil ancak okuması son derece zevkli. Hece Yayınları’ndan çıktı. Bulmak biraz zor ama imkansız değil.

“Dünya dillerinin çoğunda iki vokalin arasında [p, t, k] seslerinin [b, d, g] seslerine değiştiği görülür. Örneğin A dili aba ‘balık’, uda ‘yürümek’, paga ‘ağaç’ şekillerine sahipken, akraba diller olan B, C ve D dilleri aynı kelimeler için apa, uta, paka biçimleri sergileyebilir. Bu sesler iki vokal arasında neden değişir? Çünkü vokallerde ve [b, d, g] konsonlarında ses telleri titreşir. [p, t, k] konsonlarında ise bu titreşme olmaz. Zaten ses tellerinin titreşmesi p’yi b’den, t’yi d’den, k’yi g’den ayırt etmektedir. Örneğin aba kelimesinin telaffuzunda, ilk seste başlayan titreşme son sese kadar kesintisiz devam edecek, kelimenin bitimiyle birlikte sona erdirilecektir. Fakat apa’nın telaffuzunda, teller ilk seste titreşecek, ikinci sesle titreşmeye son veriecek, üçüncü seste yine titreştirilecektir. Bu durumda tekrartan açılıp kapanma gerektirmeyen aba’nın söylenmesi apa’ya göre daha kolaydır. Bu çeşit değişmeler bütün dillerde sıkça görülebilir. Mesela standart Amerikan İngilizcesi konuşuyorsanız water kelimesini wadr şeklinde telaffuz edersiniz, watr telaffuzunu duyduğunuzda, konuşanın bir yabancı olduğunu hemen anlarsınız.”