PODCAST

5 Haziran 2014 Perşembe

Tarih - Herodotos


İlk modern tarihçi kabul edilen ve Cicero tarafından ‘tarihin babası’ lafıyla taçlandırılan Herodotos, kitabını yazmaya M.Ö.440’larda başlar. Kitap bir tarih kitabından çok seyahat notlarının derlenmesine benzer. Herodotos’un kitabı birçoklarına göre hatalarla doludur –ki bu doğru- ve bu yüzden ‘tarihin babası’ yaftasını haketmemektedir. Plutarkhos (46-120)’a mal edilen ‘Herodotos’un Kötülüğü Üzerine’ adlı metinde, Herodotos kendisinden önceki logografların (erken döenm Yunan tarihçilerine verilen ad) yazdıklarını alıp kullandığı halde onlardan hiç bahsetmemiş olmasıyla suçlanır. Archibald Henry Sayce de Herodotos’a ‘tarihin babası’ yaftasını yakıştıramaz. Ona göre kitapta kabul edilebilirden fazla hata vardır. Üstüne üstlük Herodotos hiç görmediği yerleri görmüş gibi anlatır. İkinci kitap 143. bölümde Herodotos kendinden önce buraları ziyaret etmiş olan tarihçi Hekataios’tan bahseder. Hekataios’un Thebai’de gördüğü heykelleri kendisinin de gördüğünü yazar fakat sayıyı tutturumaz. Sayce Herodotos’un Hekataios’tan aşağı kalmamak için, hiç görmediği Thebai’yi gördüm diye yazdığını iddia eder. Sayce’ye göre Herodotos Thebai’yi değil Memphis’i görmüştür. Sayce’ye karşı çıkanlar da olmuştur tabii. Bana kalırsa Cicero’nun Herodotos’a layık bulduğu ‘tarihin babası’ yaftası oldukça yerindedir çünkü Herodotos’tan önce gerçek, geçmişin tarafsız ve nesnel bir anlatımı bağlamında, siyasi istikrarın menfaatleri için vazgeçilebilir bir olguydu (hala öyledir ya). Herodotos ise hiçbir siyasi güce boyun eğmeden, tarafsızca (daha önce bu iddiada bulunucak kadar cüretkarı yoktur) yazmıştır. Yunan mitoslarını gerçeği bulmada yetersiz bir dayanak olarak görmesi, kimi zaman o mitler için ‘inanılmaz hikayeler’ demesi bile gerçeği aradığının göstergesi olmalıdır. Temel aldığı çerçeve ne olursa olsun, Herodotos iki tarafa da bakmak, sorular sormak ve gerçeği bulmak için gereken çabayı göstermiştir. Bu haliyle övgüye mazhardır.


Dokuz kitabın birleşiminden oluşur aslında Tarihler:
1)Klio
Bu kitapta kabaca Troya Savaşı anlatılır. Lidya hükümdarları (Candaules, Gyges, Sadyattes, Alyattes, Croesus) ile ilgili birçok hikaye vardır. Solon ile Croesus’un konuşması okuyuycuya nasihat gibidir. Med kralları (Deioces, Phraortes, Cyaxares, Astyages, Kyros) ve Med halkı hakkında uzunca yazmıştır. Asur, Babil, Masaget halkları ve gelenekleri hakkında oldukça ilginç ve inanması güç şeylerden bahseder.

2)Euterpe
Kitaplar içinde en etkileyicisi belki de Euterpe’dir. Mısır halkı, gelenekleri, dili, coğrafyası, kralları uzun uzun ve ballandıra ballandıra anlatılır. Bunun yanı sıra krokodil nasıl avlanır, tadı nasıldır, Nil neden taşar, domuz neden yenmez, küçük piramidin sırrı nedir sorularının cevapları da bu kitapta.

3)Thalia
Pers krallarından II.Kambyses ve Dareios bu kitapta etraflıca anlatılır. Özellikle Kambyses’in gaddarlığı,çılgınlığı ve uçkur düşkünlüğü üzerinde çok durulmuş. Bu kitabın en ilgi çekici bölümlerinden biri 80. bölümle başlayan İran sarayında demokrasi tartışmasıdır. Otanes demokrasiyi, Megabyzos oligarşiyi, Dareios ise monarşiyi savunurlar. Muhakkak okunması gereken bir bölüm. Bir başka ilginç bölüm ise Herodotos’un Hindistan ve Arabistan seyahat notlarıdır.

4)Melpomene
Kitap İskitleri ve geleneklerini tanıtarak başlar. Altın işlemede, at binmede, savaşmada ve okçulukta usta oluşları, göçebe olmaları; Alper Tunga destanı, kurgan tipi mezarları Türk olmalarına delil gösterilir bizim kitaplarımızda fakat neredeyse tüm dünya Hint-Avrupa kökenli kabul eder İskitleri. Daha sonra Asya ve Avrupa’nın coğrafik özelliklerinedn bahsedelir. Dareios’un kurdurduğu ‘Boğaz Köprüsü’ oldukça ilginç bir bölümdür. Amazonlar ve gelenekleri tanıtılır daha sonra. Onlarla ilgili birkaç masalsı şeyden de bahseder Herodotos. Son olarak Libya’yı anlatır. Mısır kadar olmasa da ilgniçtir.

5)Terpsikhore
En sıkıcı kitaplardan biri bana kalırsa. Bol bol savaş anlatılır. Hemen herkes birbirine girer bu kitapta. Trakya kralı Magabazus, Milet tiranı Aristagoras, Sparta Kralı Kleomenes, Pers Kralı Dareios başrollerdedir. Okumaya değer kısımlardan biri Yunanların Fenikeliler’den yazıyı aldıkları bölümlerdir.

6)Erato
Atinalılar ve diğer Yunan kentleri arasındaki savaşlardan bolca söz edilir. Gereksiz ayrıntılar biraz bunaltıyor fakat daha sonra Maraton Savaşı başlar (Bölüm 113-140). Yaşar Kemal’in İnce Memed’ini anımsatacak kadar harika tasvirler okuyacaksınız.

7)Polymnia
Dareios’un ölümü sonrası çıkan taht kavgasının anlatımıyla açılır kitap. Başa Kserkes geçer. Kitabın geri kalanı Perslerin yeni savaş hazırlıklarını anlatır. Ordunun özellikleri, hangi milletlerden oluştuğu, hangi silahları kullanacağı gibi detaylar boldur. Kserkes ile Demaratos arasındaki konuşmalar okunmaya değer. Themistokles’in diplomasisi ve siyasi hamlelerini 143.bölümden itibaren anlatılıyor. Tarihin gerçek anlamda ilk siyasetçilerinden biri kabul edilen Themistokles’i tanımak şart.

8)Urania
Kitaplar içinde en sıkıcısı bana kalırsa. Perslerin Savaş hazırlıkları, Yunanların birlik olma çabaları ve Salamis Savaşı başlıca konulardır.

9)Kalliope
Son kitap Perslerin yenilgisini, Yunanistan’ı terk edişlerini anlatır. Herodotos da neredeyse övünür gibidir Yunan kentleriyle. Demokrasiye methiyeler düzülür, medeniyetten Yunan şehirlerine özgü bir şey gibi bahsedilir. Diğer halkların hor görüldüğü anlaşılmasın tabii, zira Herodotos Yunan kültürünü, tanrılarını, mimarisini ‘barbar’ halklardan bir miras olarak görerek onları onurlandırmaktan gocunmaz.

Ezcümle, kitabın amacını Herodotos en başta yazar: "Bu Halikarnassoslu Herodotos'un kamuya sunduğu araştırmadır. İnsanoğlunun yaptıkları zamanla unutulmasın ve gerek Yunanlıların ve gerekse Barbarların meydana getirdikleri harikalar bir gün adsız kalmasın, tek amacı budur; bir de bunlar birbirleriyle neden dövüşürlerdi diye merakta kalınmasın."