PODCAST

21 Temmuz 2014 Pazartesi

Bazuka - Murat Uyurkulak



Yazar eski solculardan. Birçoklarına göre mazisinin ekmeğini yiyor. Güya Kürt politikası ve Gezi Parkı eylemlerine bakışı getirdi onu buralara (buralar nereyse). Bu sayede çıktı kitapları Metis etiketiyle. Aynı zümrenin, Nobel Edebiyat Ödülü'nü veren kurulu da güzel ülkemizi bölmek adına bir araya gelmiş şer odağı olarak gördüğünü hatırlayalım. Tavsiyem bu saçmalıklara kulağınızı tıkayıp okumanızdır. Beğenirsiniz, beğenmezsizin paşa gönlünüz bilir. 



92 sayfalık ufak bir kitap. Aşk, yalnızlık ve şiddete dair hikayeler bunlar. Daha önce başka başka ve parça parça yayınlanmış. Emrah Serbes'in Erken Kaybedebler'ini çağrıştırır bir üslubu olduğu konusunda yazarın kendisinin de dahil olduğu bir mutabakat var diyebiliriz. Kimisi kıyasla daha acemi bulmuş Uyurkulak'ı. Bazısı bu öykülerin yazarın daha önce yayınlatmayı başaramadığı ilk göz ağrıları olabileceğini söylüyor. Bana kalırsa en içten ve en iyi kitabı. Okuduğumda beni yerime mıhlamış bir bölüm var, onunla bitireyim:

"...Asıl vahim ve acı olanı, değeri bilinmemiş okuyucuların durumudur... Nasıl?

Edebiyatçının eseri kalır, okuyucu ise ölür... Okudukça zevkleriniz incelir, daha tuhaf, daha rafine kitaplara, yazarlara el atmaya başlarsınız, bu meşgale sırasında muhtemelen hayat gailesi bakımından dibe doğru kaymaktasınızdır... Okuduklarınızı, müstesna olduğunu düşündüğünüz satırları birilerine anlatmak istersiniz, zira şahsa mahsusun hazzı kısa sürer, ömrü uzun olan paylaşmaktır... Fakat ortalığı her zamanki gibi kaba saba kelimeler, düşük cümleler işgal etmiştir, o gürültüde kimse sizi duymaz... Okumak hem bir hayat başarısızlığının, ki unutmayın okumak mağlupların işidir, hem de derin bir yalnızlık hissinin sebebi olup çıkmıştır... Okuduğunuz onca kitabı, hayatınızı yatırdığınız o zorlu ve hassas meşgaleyi mezara götüreceğinizden korkmaya başlarsınız... Ve siz de bilirsiniz ki yalnız ölmek zordur, arkanızda mutlaka birkaç müttefik, birkaç şahit bırakmak istersiniz..."