PODCAST

17 Temmuz 2014 Perşembe

Siyah 'An'lar - Jean Baudrillard



Baudrillard seveni kadar sevmeyeni de bol bir adam. Sevmeyenleri onu sıradan şeyleri rahatsız edici bir avant-gardelıkla anlatmakla; şan şöhret sevdasıyla itham ederler. Gerçekten de 50 yaşına kadar ismi sanı duyulmamış biridir. Talih yüzüne 50'sinden sonra (tribünlere oynamaya başladıktan sonra) güler. Kendi adıma bu ithamları fazla ağır buluyorum. Sevenleriyse zannederim en çok üslubuna düşkündürler. Siyah Anlar bir nevi günlük diyebiliriz. Kısa notlardan oluşuyor. 



Diğer kitaplarıyla kıyaslandığında daha kolay anlaşılır bir dili var. Şiire ve edebiyata oldukça düşkün ve bu düşkünlüğünü okuyucuya tattırıyor. İyi filozof aynı zamanda iyi bir yazar değildir. Hatta çoğunlukla çoğu kötü yazarlardır. Baudrillard'ın yazarlığını seveni de sevmeyeni de takdir eder sanırım. Neredeyse şiirsel. Ağır ve lafı geveleyen metinler değil bunlar. Üstelik daldan dala atlıyor, dağarcık zengini. Altı çizdiğim onlarca cümle var. Kimisini tekrar tekrar okudum. Hangi safta olacağınıza karar vermek için (sevenler/sevmeyenler) bu kitabı okumalısınız. Ayrıntı Yayınlarından.