PODCAST

8 Eylül 2014 Pazartesi

Çin Tarihi - Ray Huang


Ray Huang (1918-2000) İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrası Milliyetçi Çin Ordusu’nda küçük rütbeli bir subay. Sonradan doktora için Amerika’ya geliyor (Michigan Üniversitesi). Daha sonra 16 yıl ders veriyor bu ülkede. Çin Tarihi ile ilgili nitelikli kitap bulmanın çok zor olduğu Türkçe’de bulunmaz bir nimet bu kitap. Dünya nüfusunun çeyreğini oluşturan, hiçbir zaman resmi bir ‘semavi’ dini olmayan, bin yıllardır aynı toprakları muhafaza edebilen, köklü bir kültürün vârisi olan ve hakkında bilinenlerin çoğu kulaktan dolma bilgilerden ibaret bu ülkenin tarihini öğrenmek için atılacak sağlam bir ilk adım bu kitabı okumak.


M.Ö.1600’den M.S.1990’a kadar uzanıyor yelpazenin uçları. Sadece Çin’in değil, bu topraklarda yaşayan milletlerin de tarihi anlatılıyor. Türklerin Orta Asya’daki davranışlarını, kültürlerini, politikalarını ve inanışlarını Çin Tarihi bilmeden anlamak olanaksız. Keza Moğol, Koreli ve Japonlar için de böyle. Alışılmış tarih anlatımının çok dışında bir anlatım var. Tarih yazımı çok uzun zamandan beri savaşlar külliyatından oluşurken Huang savaşların ismini ve sonuçlarını anıp geçmiş. Savaşları bir neden değil, sonuç olarak görenlerden. Piktogram ve ideogramlardan oluşan Çin alfabesinin, Çin tarihine etkisi; kaynak-tarla sisteminin derebeylik sistemi ile ilişkisi; Sarı Nehir’deki çamur oranı ile Çin Seddi’nin konumu arasındaki bağlantı; coğrafyanın tarih üzerindeki belirleyici rolü; Konfüçyüs geleneğinin temelleri; Wang Anşi’nin bundan 1000 yıl önce önerdiği kredi sistemi; Afyon Savaşları, Çin edebiyatı ve müziği, nihayet Çin’e cumhuriyetin gelmesi, İkinci Dünya Savaşı... Kronolojiye çok bağlı kalmadan anlatılmış her şey. Harita ve kronolojik tablolar harika tasarlanmış; on sayfada anlatılacak şeyi tek sayfaya indirmiş. Okuduğum en iyi tarih kitaplarından biri. Ne var ki yine de öğrenmesi çok güç. Hem isimlerin bizim alıştığımız melodilerden epey farklı olması, hem çok girift ilişkiler ağını çözmedeki zorluk, hem de kültürlerini anlamakta zorlanışımız işi güçleştiriyor. O kadar uzun zamandır Batı her şeye hakim ki, onların şablonuna oturtamadığımız şeyi anlamakta fevkalade zorlanıyoruz. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıktı. Bulmak kolay. Tarih severler için olmazsa olmaz.