PODCAST

23 Aralık 2014 Salı

Masumiyet Müzesi - Orhan Pamuk


Orhan Pamuk ülkenin en çok satan ama en az okunan yazarlardan biri. Siyasi meselelerdeki beyanları nedeniyle çok topa tutuldu. Ne vatan hainliği kaldı, ne nankörlüğü. Bir ara da intihal ile itham edilmişti. Kimi de Türkçe’yi doğru düzgün kullanmamasını eleştirdi. İşin bu kısmına açıkçası kafa yormadım. Bildiğim bir şey var ki o da bu adamın kalpten yazdığıdır. Hemen her kitabında Yeşilçam filmlerinin samimiyetini buluyorum. Bana kalırsa en iyi kitaplarından biri de Masumiyet Müzesi.

Baş karakterler Kemal ve Füsun. Kemal yaptığı hatanın bedelini yıllarca ödeyen ve bu bedeli tutku belleyen, aşık bir adam. Hikaye alışıldık ama etkileyici. Yeşilçam filmleri gibi. Kemal’in Füsun’a duyduğu tertemiz aşk, nedameti, iz sürmesi, insanı kahreden tutkusu tüylerinizi diken diken etmiyorsa hayatı ıskaladığınızı düşünürüm. Mutlaka okunmalı. İçime oturmuş birkaç cümlesi var, yazmadan edemem:

“Hayatta esas mesele mutluluktur. Bazıları mutludur, bazıları mutlu olamaz. Tabii çoğunluk ikisi arası bir yerdedir. Çok mutluydum o günlerde, ama fark etmek istemiyordum. Şimdi yıllar sonra, fark etmemenin belki de mutluluğu korumanın en iyi yolu olduğunu düşünüyorum.”

“Bir insanın başka fırsatları olmasına rağmen onları reddedip sürekli aynı kişiyle sevişmek istemesine, bu mutluluk verici duyguya aşk denirdi.”

Ve en iyisi (gerçekten): “Sarkma, düşersin.”