PODCAST

12 Temmuz 2017 Çarşamba

Hayat Hikayem (Gemerek Nire Bloomington Nire) - İlhan Başgöz



İlhan Başgöz. 1921. Sivas. Türk folkloruyla ilgili çalışmalarıyla tanınıyor. Tanınıyor dediğim bizim memlekette değil, Batı'da. Bizde folklorla ilgilenen pek olmaz. Olanları da burada durmaz. İlhan Bey de burada durmayanlardan. Doktora sonrası Amerika'ya gidiyor. Öyle insanlarla çalışmış ki dudağınız uçuklar: Pertev Nail Boratav (!), Wolfram Eberhard (!!), Bernard Lewis (!!!),  Andreas Tietze (!!!!) ...  Böyle bir adamın anıları okunmaz mı?

Kariyer ve künye göz kamaştırıcı fakat hikaye anlatmak başka bir iş. İlhan Bey'in anlatımı bana kalırsa yavan. Üslupta da yaşayışta da bir köy çocuğu okunuyor. Köyde büyümüş, pek varlıklı bir aile yok. Talih, tutku, merak ve disiplin sayesinde sıyrılmış. Kendi kabuğunu kendi kıranlardan. Cumhuriyetin ilk yılları, tek parti dönemi ve ihtilal yıllarını etraflıca anlatmış. Bir yerde İnönü devri için şunları yazmış:


"1945-1950 arası, İnönü'nün cumhurbaşkanlığı devrini, sol hareketlere karşı  memleketimizin gördüğü en zalim, en baskıcı ve en kanunsuz devir olarak yaşadık. Türk solunun İsmet İnönü'yü hala neden desteklediğini anlamam [...] Ya CHP'nin zulmünden taraf olacaktınız veya komünist."  

Fakat Menderes döneminde İsmet İnönü'yü mumla arıyor. Fişleniyor, sürgün ediliyor, kaçak hayatı yaşıyor... 27 Mayıs günü İlhan Başgöz için adeta yeniden doğuş. Öyle ki 27 Mayıs Marşı'nı yazıyor. 27 Mayıs'ı bir devrim olarak görüyor. "Bu özgürlük havası ile işçi sendikaları kurulabildi. İlk defa bir sosyalist parti (TİP) kurulabildi. İlk seçimde, TC tarihinde ilk defa, Meclis'e 15 milletvekili soktu [...] Bu kadar köklü değişiklikleri nacak bir ihtilal yapabilir."

Daha sonra yurtdışı macerası başlıyor. İngilizce bile bilmiyor ilk gittiği vakit. Can Yücel yardımcı oluyor kendisine. Daha sonra Bernard Lewis ile karşılaşması, Andreas Tietze ile çalışmaları, Wolfram Eberhard'ın evinde yediği yemekleri anlatıyor. Türk folkloruyla ilgili topladıkları, biriktirdikleri, kaydetiikleri, yazdıkları olağanüstü zenginlikte. Anılarından daha renkli. Bu ise eğlencelik, yormayan bir anı kitabı. Mutlaka okuyun demeyeceğim.