PODCAST

9 Haziran 2014 Pazartesi

Bir Fransız Romanı - Frédéric Beigbeder



Kitabın yazarı Frédéric Beigbeder, tanımaya değer biri. İlk olarak Aşkın Ömrü Üç Yıldır ile tanındı ülkemizde. Kitap alışveriş merkezlerinde dahi satılıyordu, hatırlıyorum. Hal böyle olunca da kötü bir şöhret sahibi oldu. Alışveriş merkezinde kitabı satılan bir yazar ne kadar iyi olabilirdi ki? Haksız bir soru değil ama inanın Frédéric Beigbeder bir istisna. Çok iyi bir istisna. Hemen hemen tüm kitapları harika ve bir nefeste okunacak kadar sürükleyici. Yeraltı edebiyatına dahil edilebilir yazdıkları. Herif de sansasyonel bir tip. Toplum içinde kokain kullandığı için tutuklanmış, Extacy Öyküleri isminde bir kitap yazmış vs... Kısacası ilgi çekmeyi seven ve bu ilgiyi hak eden biri.




Orhan Pamuk'un İstanbul, Hatıralar ve Şehir kitabı tadında olmuş birazcık. İşin orospusu olmuş her yazarın yaptığını Beigbeder de yapmış ve çocukluğunu anlatmış. Bana kalırsa Extacy Öyküleri' nden sonra en kötü kitabı fakat her Beigbeder kitabı gibi de iyi. Okumaya değer ama fazla beklenti içinde olmamak gerekir. Bir itirafname (Augustinus'unki kadar neşesiz değil) ya da otobiyografi olarak değerlendirilebilir. Gelelim tek sahnelik özete:

-Ama... büyükbaba, taş sektirmek bir işe yaramaz ki!
-Bilakis, çok önemlidir. Yer çekimine meydan okumaya yarar.
-Yerçekimi?
-Normalde, denize bir taş atarsan suyun dibine batar ama yirmi derecelik bir açı yapıp taşını iyi fırlatırsan yerçekimine karşı bir zafer kazanabilirsin.
-Kaybedersin, ama daha yavaş.
-Doğru.