PODCAST

9 Haziran 2014 Pazartesi

Mısır, Yunan ve Roma/Antik Akdeniz Uygarlıkları - Charles Freeman


Charles Freeman’ın çok meşhur bir tarihçi olduğu söylenemez fakat özetlemeye çalıştığı konu oldukça popüler: Mısır, Yunan ve Roma Tarihi. Peki neden bu kitabı okuyalım? Dost Kitabevi  bastığına göre muhakkak okunmaya değerdir diye düşündüm ve yanılmamışım. Öncelikle söylemem gerekir ki bu kitap Antik Akdeniz uygarlıkları tarihinin ancak kabaca bir özeti olabilir. Bu coğrafyaların ve kültürlerin tarihine merak uyandırmak için yazılmış gibidir kitap adeta. Bu uyanan merakınızı nereye ve nasıl yönlendirmeniz gerektiği konusunda da elinizi tutacaktır. Yoksa Roma Tarihi için Titus Livius da önerebilirim. 142 cilt yazılmış orjinali, Arkeoloji ve Sanat Yayınları 7 ciltte toplamış (1000 küsür sayfa) ve 150TL gibi bir fiyata satıyor. Ya da varsa içinizde babayiğit Theodor Mommsen’den okuyunuz Roma tarihini. Tartışmasız konusunun en iyi kitaplarından biridir. Bir de Nobel ödülü vardır yazarın, belki bu sizi ikna etmeye yeter. Ne yazık ki Türkçe’ye çevrilmemiş ama orjinal dilinde (Almanca) ve İngilizce kolaylıkla bulabilirsiniz internette. İngilizce çevirisi oldukça kolay anlaşılır. Egon Friedell’den de Antik Yakındoğu’nun kültür tarihi okunabilir, Türkçesi var. Özellikle Mısır tarihi ile ilgili bir sürü berbat kitap var. Dolayısıyla neyi okumamanız gerektiğini öğrenmek için bile okumalısınız Charles Freeman’ı.


Gelelim kitaba: Bir makro tarih kitabı yazılacaksa kaçarı yok en çok yeri savaşlar tutacaktır. Avrupa tarihini anlatmak isteyen biri Yüzyıl Savaşları, Otuz Yıl Savaşı, Yedi Yıl Savaşları, Napolyon Savaşları, Kırım Savaşı’nı anlatarak işe başlayacaktır şüphesiz. Freeman ise mümkün mertebe savaşlara kısaca değinmiş. Ayrıntılı okumayak isteyenlere de yol göstermiş. Savaşlardan çok o dönemki gündelik hayat, kadının toplumdaki yeri, dini inanışlar, tarih yazımı, sanatsal gelişmeler, savaş teknikleri, felsefenin gelişimi, kültürel değşimler, kültürler arası etkileşmeler ve o tarım anlatılmış. Dine bakışı taraflı fakat oldukça bilimsel. İsa’nın doğumu sonrası bölgedeki kültürel ve dini değişimleri anlatırken ağzından bal damlıyor. Tevrat ve Gılgamış Destanı arasında kurduğu bağ, Pagan geleneklerinin Hristiyanlığı nasıl şekillendirdiğini anlatışı oldukça etkileyici ve ikna edici. “İşim bu değil ama yine de bu kadarını söylemeden edemezdim” tavrı çok insani ve eğlenceli. Bazı tarihi şahsiyetler hakkındaki kişisel husumeti ve hayranlığını da gizlemiyor, tersine okuyucuyu neden böyle düşündüğüne ikna etmek peşinde. Beni ikna etti. 600 küsür sayfada olabilecek en kusursuz haliyle olan biteni anlatıyor. Sadece bir siyasi tarih kitabı değil aynı zamanda felsefe, sanat, kültür ve din tarihi olarak da okunmalıdır. Kitap Bizans İmparatorluğunun doğuşuyla birlikte son buluyor. Devamını merak edenler için Edward Gibbon’dan gelsin: Bizan İmparatorluğu’nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi. İngilizcesini internette bedava bulmak kolay. Müthiş bir kitap. Türkçesi yakın zamanda çıktı, yine Arkeoloji ve Sanat Yayınları’ndan. 1500 küsür sayfa, yine 150TL civarında.