PODCAST

20 Haziran 2014 Cuma

Kuran Mesajı - Muhammed Esed


Muhammed Esed oldukça sansasyonel bir isim. Üçüncü dünya ülkeleri (Türkiye ve Türkiye'ye vize uygulamayan ülkeler de denebilir) kökü dışarıda olana karşı hep temkinlidir. Eğer halk bu kökü dışarıdakilerden daha güçlü hale geldiyse temkin yerini tehdite bırakır. Hristiyanlara karşı hoşgörülüdür ama Ramazan'da dışarıda yemek yemesin, Muhammed ismini salavatsız ağzına almasın, içki içmesin ister. Engin hoşgörüsünden Ermeniler de nasiplenecektir ama soykırım mevzusunu açmamak kaydıyla. Yahudi, Şii, Kürt, Ateist, Gregoryan vs... hepsine aynı hoşgörüyle yaklaşılır. Esed (Leopold Weiss)'in 'şanssızlığı' Yahudi doğmasıdır. Sonra sonra Müslüman olmuş. İş buraya kadar pekiyi fakat daha dünkü Yahudi tutup bir meal yazınca külahlar değişilmiş. Karşıtları onu ajanlıkla suçluyor. Dış mihraklar onu başımıza musallat etmişler, o da dinimizi yozlaştırmak istiyormuş. Siyasi birçok figürle içli dışlı olması böyle bir itham için yeterli delil olmamalı. Varsayalım ki hatalarla dolu bir meal yazmış olsun, neyle suçlanabilir? Cehalet, tembellik, ihmalkarlık vs... Ajanlık yaftasını yapıştırmaya çalışanların kalpleri Esed'den temiz olamaz.
Ne gerek vardı bu meale/tefsire? Diğer alimler neyi eksik yaptı da tamamlamak Esed'e düştü? Buna benzer soruları Türkçe'nin en iyi etimolojik sözlüklerinden birini yazan Tietze'ye de sordular elbet. Pars Tuğlacı, Sevan Nişanyan ve Agop Dilaçar'a neler neler soruldu kim bilir. Malum, alimlerimiz (Türk olanlar) Arapça'yı pek az bilirler. Bana güvenmeyenler Arapça kurslarına bir baksınlar. Katılımcıların ezici çoğunluğu İlahiyat ya da İmam Hatip mezunudur. Çok iyi Arapça bilenleri de muhakkak vardır fakat azınlıktadırlar. Peki alimlerimizin felsefe bilgisi ne durumdadır acaba? Ya da diğer kutsal metinlere, din tarihine ne kadar aşinadırlar? Kaçı mitolojiyi bilir? Aramice, İbranice, Latince bileni var mıdır içlerinde? Varsa böyle bir alim, işaret edin eteklerini öpelim. Felsefeden, filolojiden, tarih bilgisinden yoksun onca insanın meal ve tefsirlerinde elbet eksik bir şeyler olmalı. Esed tarihe, şiire meraklı. Felsefe ve sanat tarihi okumuş. Film yönetmenliği, senaristlik, muhabirlik yapmış. Müslüman olduktan sonra Medine'ye yerleşip tarih ve tefsir çalışmış (onu ajan ilan edenler alimlerimizden bazıları televizyonlarda Ramazan programı yapıyorlar). Semitik dillere hem de lehçelerine kadar hakim olmuş ve en sonunda bir tefsir yazmış.  Ancak birilerinin otorite olarak gösterip biat etmemizi buyurduğu şahısların boyunduruğundan kurtularak anlama gayreti içine girmesi, gerektiği zaman da bu uğurda geleneksel otoriteyle ters düşmesi onu tukaka yapmış. Metodu da üslubu da sıradışı olan bu tefsire ciddi/bilimsel eleştiriler de var elbette. Ben böyle bir tahlil yapacak donanımda değilim fakat kendi adıma diyebilirim ki okuduğum en rasyonel tefsirdi. Üzerinde ihtilaf olan birçok konuda da yeni kapılar açmış, doyurucu bir felsefi metin. Tavsiyem şu ki, bir de buradan yakın. Olur ki yeni kapılar açar, bazılarını kapar.