PODCAST

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Dansözün Ölümü - Şebnem Şenyener



Şebnem Şenyener'in bu cinai romanı 2006 yılında Can Yayınlarından çıktı. Ne yazarın ne de romanının hakkında doğru dürüst bir şey yazılmamış. Türkiye'de edebiyata olan ilgi tek yönlü; herkes yazar fakat nitelikli okur bulmak zor. Ne demiş Gore Vidal: "Roman öldü fikrine katılmıyorum. bence okur ölmüştür." Bu didaktik girişten sonra romana gelelim: 



Garip bir şekilde Can Yayınlarından çıkan kitapların dili birbirlerine benziyor gibi geliyor bana. Aynı şekilde Türk kadın yazarları arasında da kendine has bir dili konuşan yok bence. Ne yazık ki bu kitap da kıramadı ön yargımı. Klasik bir polisiye değil bu roman, 'dime novel' ya da bizdeki adıyla onparalık öyküler denen ucuz şeylere hiç benzemiyor. Halis muhlis edebiyat. Karakterleri anlatıcı tanıtmıyor, anlatıcının (Dedektif Simontaut) sorgulamaları sonunda verilen cevaplarla karakterler kendilerini tanıtıyor. Çok kullanılan ve bence bayat bir yöntem. Karakterlerin her biri birbirlerinden epey farklı ilgi alanlarına sahip uç kişiler olmalarına rağmen aynı üslup ile konuşuyorlar. Son zamanların en çok alıntılanan kitabı olan Kuran burada da var. Nilden Şerif adlı karakterin kadınlar hakkında söyledikleri Bakara (222), Nisa (34), Enam (49) ayetlerinden alıntılanmış. Alıntılanan bölümler italik yazılmamış ve tırnak içinde de değiller; sanırım "bakalım kimler anlayacak?" demeye getiriyor yazar. Aynı şekilde Hircan Mandrake isimli karakter de Lolita'ya göndermede bulunmuş (kasıklarımın ateşi...) -tırnaksız olarak yine-. Dedektif Simontaut'a has bir karakter ve dil çizmek için sürekli tekrarlanan laflar var, "bilmem anlatabiliyor muyum?" gibi. Bu da bayat geldi bana. Hircan Mandrake'nin "Sırrı olmayan kişinin özü de yoktur düşüncesindeyim" diye başlayan konuşması kitabın en nefis kısmı. Kısaca: kurgu ve dil olarak sıradan bir 'iyi' roman fakat başarısız bir polisiye. Ne olursa olsun onca sıradan, onca birbirinin aynı şeyin arasından sıyrılmaya çabalayan bir yazar var. Bu bile iyi bir bahane alkışlamak için. Sahaflarda aramak lazım. Bu arada kitap kapağındaki Gustav Courbet'i çözemedim. Bu resmin ve ressamın hikayesinin etrafında dönen müthiş bir roman denemesi için Enis Batur, Elma'yı okuyunuz.